29 Mart 2011 Salı

Adam ol adam!

Direk giriyorum konuya. Eğer sizin "adam" anlayışınız buysa, olmuyorum, olmayacağım da! "Tımbırlent" ayakkabı (veya özdeşleri), gömlek, kumaş pantolon giyip eline dizüstü bilgisayar çantası (veya benzerleri -bilmem ne mühendisleri odası çantası gibi mesela-) alıp gezince adam olunmayacağı gibi; kot pantolon, "kolezyon" gibi mağazalardan alınma tişört giyip sırtına "üniversite öğrencisi çantası" takınca da adam olunmuyor. Saçı sakalı kes, kaç yaşına geldin artık gibi geyiklere hiç girmiyorum zaten. Siz adam değilsiniz; siz, toplumun sizi görmek istediği gibi olup -en azından görünüş bazında- adam olduğunu sananlarsınız. Ve kendinizi o kadar inandırmışsınız ki buna, bizi, beni, ezik kategorisine koyup aklınızca küçük görüyorsunuz. Kibar olanlarınız da yine akıllarınca "üzülüyorlar" halimize/halime. Söylemeye gerek bile yok ama yine de bilin, asıl ezikler sizlersiniz.

Kendini salıverip, bu bahsettiğim insanları bile haklı çıkaracak seviyede salaş gezip/davranıp, kendini savunma içgüdüsüyle yapılan salakça avuntularla eş tutmayın anlatmaya çalıştığım şeyi. Anlayın! Sizin görmek istediğiniz gibi değilim, olmayacağım, sizin beklediğiniz kadar çalışkan değilim, olmayacağım, sizin muhatap olmak istediğiniz kadar sosyal değilim, olmayacağım, sizin SEVECEĞİNİZ birisi değilim, olmayacağım. Ama şuna da eminim ki hepinizden olmasa da ÇOĞUNUZDAN DAHA ADAMIM!