22 Temmuz 2010 Perşembe

Standartlar...

Standartlar, standartlar... Neredeyse her yerde, her konuda bir standart var. Hayatımıza yön veriyor bunların çoğu. Ve ben bunların neye göre / kime göre standartlaştırıldığı konusunu feci kafama takmış durumdayım. Çünkü bazıları ne kadar mantıklı veya tölere edilebilir olsa da bazıları akıllara ziyan... Mesela insanların caddelerde, sokaklarda, meydanlarda genellikle neden sağdan yürüdüğünü hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm düşünmesine ama akıl sır erdiremedim. Neden? Yani gerçekten neden? Hani bunu ilk kez kim dile getirmiş? Ya da ilk kez "böyle olsa daha mantıklı olur" diye kim / hangi toplum söylemiş? Soldan yürüse insanlar olmaz mı? O da aynı şey; herkes kendine göre soldan yürüse bir sorun kalmaz. Yürüyen merdivenlerde yukarı çıkan yürüyen merdiven soldaki olsun, aşağı inen sağdaki olsun mesela? Ne değişir? Bence pek bir şey değişmez. Ama nedense böyle oturmuş... Cidden kafayı sıyırmak üzereyim!

Bunu düşünürken aklıma şu geldi: İngiltere'de veya Kıbrıs'ta olduğu gibi otomobillerde direksiyonun solda olması, trafiğin (bize göre) ters yönlü olması olayı... Hani belirli toplumlar kendilerini farklı / üstün göstermek için böyle yapıyor gibisinden ulu boynuzlu geyikler döner ya... Özellikle de İngiltere için gerçerlidir bu. Belki doğrudur, bilemiyorum o kadarını ama bu da benim soruma yanıt olmuyor. Öyleyse bile neden dünya geneli sağdan giderken İngiltere'de (veya trafiğin ters yönlü olduğu diğer ülkelerde) soldan gidiliyor? Yani dünya geneli soldan gidip İngilizler sağdan da gidebilirdi. İlk başta kim çıkıp "araç trafiği sağdan akmalıdır" demiş? Merak etmemek elde değil. Hadi her şeyi geçtim, bunu kimin kurallaştırdığı ya da standartlaştırdığı bir yana (belki biliniyordur, hadi biliniyor olsun...) hangi mantığa göre yapılmış? Yani ilk bulanın tabi olduğu olduğu o zamanki yasaya göre mi? Yoksa o zamanın bilgeleri / bilim adamları mı yol göstermiş...? Aynı şekilde "yemek yeme kuralları"nda da aynı şeyler var kafa kurcalayan. Neden hangi aletin hangi elde olacağı belli? Yani kaşık ve bıçak neden daima sağ elle tutulur ki? Bıçaksız yenen bir yemekte çatal sağ ele geçebilirmiş mesela... Allah razı olsun! Dudak uçuklatacak "kurallar" var! Delirmemek elde değil...! Kim göre neye göre?! Yani adam solak olamaz mı? Ya da toplumdan topluma yemek yeme alışkanlıkları değişiklik gösteremez mi? Bu sorunun yöneltildiği çoğu insanın "ya tabiki gösterebilir de..." diye başlayan bir cümleyle yanıtına başlayacağına da eminim! Bırakalım "ya"sını; neye göre bunları genel yemek yeme kuralları olarak biliyoruz? Bizim toplumda nadir uygulandıklarını düşünsem de var yani uygulayanlar. Ya da bize "böyle bilin" diyenler. Neye göre? Al işte İnternet'ten bir tıkla yemek yeme kurallarını bulabiliyorsun. Kim bunları belirleyen? Kime göre ahlâk kuralları bunlar? Batı'ya göre mi? Öyleyse bile tüm dünyada böyle olmak zorunda mı? İtalyanlar spagetti yerken hiç kaşık kullanmazlarmış mesela... E bu afedersiniz kendi b*kunda boğulmak değil de nedir? Sorumu tekrarlıyorum: "toplumdan topluma yemek yeme alışkanlıkları değişiklik gösteremez mi?". Araplar neden elleriyle pilav yedi diye "pis", "görgüsüz", "medeniyetten yoksun" ilân edilirler? Ve bunu yapan "Batı" değil, biz de yapıyoruz bunu. Arapları elleriyle etli pilav yedikleri için bizler de "pislik" buluyoruz. E neden Uzak Doğuluları minicik minicik sopalarla pilav yedikleri için en azından "garip" bulmuyoruz? Ona "kültür" diyoruz da Arapların elleriyle yemesi mi kültür değil de görgüsüzlük? Bu yaftalamanın tek nedeni "hijyen" mi yani? Ya bırakın Allah aşkına... Martı etinden tavuk döner, at / eşşek etinden et döner yiyen, ısıl işlem görmüş gaga, ibik, tınak, kıkırdak vb. şeyleri sucuk / salam diye yiyen, elle dakikalarca değişik baharatlarla falan yoğrulan çiğ eti "çiğ köfte" diye afiyetle yiyen insanlarız...

Gerçi bunlar biraz da işin görgü / ahlâk kısmıyla ilgiliydi, tartışmaya açık olabilirler bir şekilde. Ama bunlar dışında kalan çoğu şey öyle mi? Kesinlikle hayır! Mesela neden yeşil ışık "geç", sarı / turuncu ışık "hazırlan", kırmızı ışık da "dur" anlamında? Ya da neden yeşil olumlu anlamlarda olurken, kırmızı olumsuz anlamlarda? Neden mavi erkek, pembe kız bebekler için? Neden erkekler için varsayılan belden aşağı giysi etek, kadınlar için pantolon değil? Ki mantıklı olan da (rahatlık açısından) aslında bu... İskoçlar bu konuda akıllılık etmişler. Bir de bisikletlerde "top tube" olarak anılan (bildiğimiz ortadaki demir, destek sütunu deniyor hatta Türkçe'de sanırım) parçanın düşük olanlarına kız bisikleti deriz ya; o da mantıksal olarak hatalı. Tam tersi olmalı, o tarz bisikletler asıl erkek bisikleti olmalı... Neden böyle, kim belirlemiş bunu? Vallahi daral geliyor düşündükçe ve aklıma değişik değişik şeyler geldikçe. Diş fırçalarken neden ilk önce yukarı - aşağı hareket yapılıyor da sağa - sola yapılmıyor? Sağlık uzmanları mı belirlemiş acaba bunu? Benzer şekilde hekimlerin kendilerine has el yıkama yolları vardır (aslında herkesin öyle yıkaması öneriliyor sanırım) ya, ilk olarak kim bulmuş bunu? Yıllarca süren araştırmalar sonucu "böyle yıkayınca daha hijyenik oluyor" mu denmiş? Öyleyse bile bu araştırmayı yapan kim ve nasıl bu kadar yaygınlaşmış bu olay da şu anda varsayılan bir standart haline geldi? Bu arada "varsayılan standart" da saçma sapan bir şey oldu ama neyse...

Düşündükçe daha neler neler geliyor aklıma ama hepsini yazmaya kalkarsam çok fazla soru sormuş olacağım, zaten yeterince var üstte... İşin en kötü tarafı da belki bu "standart"ların saçma geldiği insanların bunları kabul etmeyip her şeyi bildiği / istediği gibi yaptığı zaman "marjinal", "anarşist"... gibisinden yaftalanması. İstediğimizi yapalım lan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder